Gebelikte Preeklampsi

Içerik:

Bu makalede

• Preeklampsi Nedir?
• Preeklampsinin Nedenleri
• Preeklampsi Belirtileri ve Belirtileri
• Kim Preeklampsi Alma Riski Altında?
• Teşhis
• Komplikasyonlar
• HELLP Sendromu ve Gebelik Eklampsi Nedir?
• Gebelikte Preeklampsi Tedavisi
• Preeklampsi, Çalışma Sırasında veya Çalışma Sonrası Gelişirse Ne Olur?
• Preeklampsinin Gelecekteki Gebelik Üzerine Etkileri
• Preeklampsi Nasıl Önlenir?

Preeklampsi, hamile kadınları etkileyen ve akciğerlerde zayıf karaciğer fonksiyonu ve sıvı gibi sorunlara neden olduğu bilinen bir hastalıktır. Anneyi etkilemenin yanı sıra, çocukta serebral palsi, körlük ve sağırlık gibi zayıflatıcı komplikasyonlara neden olma potansiyeli de vardır.

Preeklampsi Nedir?

Daha önce Toxemia Gebeliği olarak adlandırılan preeklampsi, son trimesterde ortaya çıkan ve böbrek hasarı ve yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açabilen bir gebelik komplikasyonudur. Anne adayı preeklampsiden etkilenirse herhangi bir semptom göstermeyebilir, bu yüzden çoğu doktor kliniğe her geldiğinizde kan basıncınızı kontrol etmekte ısrar ediyor. Kan basıncı yüksekse, içindeki protein seviyelerini kontrol etmek için idrar testi önerirler.

Ayrıca hamileliğin ikinci yarısında veya doğumdan altı hafta sonrasına kadar da olabilir. Tespit edildiğinde, eklampsi ve HELLP sendromu gibi diğer sağlık sorunlarına yol açabileceği için acil tedaviye ihtiyacı vardır (HELLP Hemoliz, Yükselmiş Karaciğer enzimleri ve Düşük Trombosit sayısı anlamına gelir).

Preeklampsinin Nedenleri

Plasentaya doğru kan akışının azalması preeklampsinin başlıca nedenlerinden biridir ve gözle görülür semptom yoktur. Bu, plasenta kendisini uterus zarına düzgün şekilde yerleştirmediğinde ve bu bölgedeki arterlerin genişlemesi yeterli olmadığında gerçekleşir. Hamilelikten önce diyabet ve kronik hipertansiyon, plasentaya daha az kan akışı nedeni olabilir.

Ayrıca plasentaya kan akışında bir değişiklik olduğunda, bazı plasenta proteinlerinin kan dolaşımına büyük miktarlarda salındığı bulunmuştur. Bu nedenle, vücudunuzda aşağıdaki reaksiyonlar tetiklenir:

• Kan damarı duvarları hasar görerek vücudun şişmesine ve idrardaki protein seviyesinin artmasına neden olur.
• Kan damarları daralır, böylece yüksek tansiyona yol açar.

Preeklampsi ayrıca oto-immün bozukluklar, genetik faktörler, diyet ve kan damarı ile ilgili sorunlar gibi diğer faktörlerden de kaynaklanabilir. Bağışıklık sisteminizin ve hamileliğe tepkisinin de preeklampsinin sebeplerinden biri olduğu düşünülmektedir.

Preeklampsi Belirtileri ve Belirtileri

Preeklampsi, gözle görülür herhangi bir semptom gösterebilir veya göstermeyebilir veya gösterse bile, semptomlar bir kadından diğerine farklılık gösterebilir. Preeklampsinin, mide bulantısı, kilo alımı ve şişkinlik gibi normal gebelik semptomlarına benzer semptomları olduğu için insanlar genellikle kafaları karışır. Preeklampsinin erken evreleri tipik olarak fark edilemeyebilir ve bu nedenle doktora ziyaretler sırasında dikkatle izlenmesi gerekir.

Preeklampsi şişmesiyle ilişkili olabileceğinden vücudunuzun herhangi bir yerinde olağandışı bir şişlik olduğunu fark ederseniz doktorunuzla konuşun. Aşağıdakilere dikkat edin:

• Ellerin ve parmakların şişmesi
• Ayak ve ayak bileklerinde aşırı şişlik
• Yüzün ve boynun şişmesi veya göz çevresinde şişlik
• Bir hafta veya iki haftada bir kısa sürede hızlı kilo artışı

Hızlı kilo alan veya şişen her gebenin preeklampsiden etkilenmeyebileceği ve durumunun nedenlerinin farklı olabileceği belirtilmelidir.

Preeklampsiden etkilenen birçok hamile kadın, baş ağrıları gibi görmeyi azaltan ve görüşü değiştirmeyen gibi semptomlar da yaşamıştır. Doktorunuz ayrıca idrardaki protein seviyesini, trombosit seviyesini ve karaciğer enzimlerinin herhangi bir anormalliğini kontrol etmek için idrar ve kan testleri önerebilir.

Karın ağrısı, yavaş refleksler, az idrar veya hiç idrar, mide bulantısı ve kusma ve baş dönmesi de preeklampsiye eşlik eden yaygın semptomlardır. Kan basıncınızın 140/90 aralığında kaldığından ve bu seviyelerde herhangi bir artış ya da azalmanın doktora hızlı bir şekilde ulaşabileceğini garanti etmelisiniz. Düzenli kan ve idrar kontrolleri sizi bu konuda bilgilendirmeli.

Aşağıdaki işaretler preeklampsiyi işaret edebilecek uyarı işaretleridir:

• Nefes almakta zorlanma
• Kusma veya bulantı (özellikle ^2. veya ^3. trimesterde olduğunda)
• Geçici görme kaybı, aşırı ışık hassasiyeti, çift görme veya bulanıklık
• Üst karında ağrı

Kim Preeklampsi Alma Riski Altında?

İlk hamileliklerinde preeklampsi geçirmiş olanların sonraki gebeliklerde gelişmesi daha olasıdır. Preeklampsi gelişme riski, durumun ciddiyetine ve hamilelik sırasında ortaya çıktığı zamana bağlı olarak daha yüksektir. Bu, hamileliğinizin 29. haftasından önce preeklampsi ile kontrat yapmış olmanız durumunda, daha sonraki bir hamilelikte% 40 daha yüksek bir kontrat olasılığı olduğu anlamına gelir.

Bilimsel kanıtlar eksik olmasına rağmen, Preeklampsi hamile gençler arasında yüksek oranda görülüyor. Bir çalışma, istenmeyen gebeliklerden doğum öncesi bakım eksikliğinin hamile gençleri savunmasız bıraktığını göstermektedir.

Preeklampsi, 40 yaşın üzerindeki gebe kadınlar arasında yüksektir, çünkü vücutlarına aşırı baskı uygular ve altta yatan tıbbi durumlara başlayabilir.

Genel olarak, 30'dan büyük bir Vücut Kitle İndeksi (BKİ) olan obez kadınlar, obezite kan basıncını yükselttiği için preeklampsi riski artar.

Teşhis

Doktorla randevulu randevularınız sırasında, kan basıncınız ve idrarınız çok fazla incelenecektir. İdrardaki yüksek kan basıncı ve protein seviyelerinin preeklampsi varlığını göstermesi muhtemeldir. Preeklampsiyi teşhis etmek için, gebeliğin 20. haftasında aşağıdaki komplikasyonlardan birinin mevcut olması gerekir:

• Düşük trombosit sayısı
• Proteinüri (Ürede protein izleri)
• Akciğer ödemi (Akciğerlerdeki sıvılar)
• Zayıflamış karaciğer fonksiyonu
• Yeni başlamış baş ağrıları

Daha önceki zamanlarda, preeklampsinin ancak hastaya yüksek tansiyon teşhisi konması ve protein idrarda tespit edilmesi durumunda gerçekleşebileceği düşünülmüştü. Bununla birlikte, modern doktorlar, yaygın semptomlarından hiçbiri tespit edilmese bile preeklampsinin ortaya çıkabileceğinin farkındalar.

Doktorunuz preeklampsiden şüpheleniyorsa, aşağıdaki testler gerekli olabilir:

İdrarda Protein:

Doktorunuz, idrar numunesindeki protein varlığını tespit edebilen bir idrar testi isteyecektir. Bu ilk test pozitif ise, 24 saat sonra idrar almanız tavsiye edilir, böylece test için gönderilebilir. Preeklampsi için en güvenilir ve doğru test olarak bilinen idrarda 300 mg ve üzeri protein varlığı, preeklampsinin kesin bir işaretidir.

Kan Basıncının İzlenmesi:

Sistolik okuma değeriniz 140'dan yüksekse veya diastolik okuma değeriniz 90'dan düşükse, kan basıncınız normalden yüksektir. Kan basıncı günün saatlerine göre dalgalandığından, doktorunuz yüksek olduğunu onaylamak için sizden farklı zamanlarda kontrol etmenizi isteyecektir. Bu aynı zamanda hamile bir kadın için preeklampsi teşhisine yönelik güvenilir bir göstergedir.

Protein-Kreatinin Oranı:

Kreatinin, diğer atıklarla birlikte böbrek tarafından filtrelenen vücudun atık ürünüdür. Protein-Kreatinin oranı, bu atık ürünün varlığını kontrol eden bir idrar testidir ve böbrek fonksiyonunun normal olup olmadığını doktor anlayabilir. Bu test, idrar testi için 24 saatlik idrar toplamadan daha iyi bir rastgele örneğe ihtiyaç duyar. Testiniz 0.3 mg / dl varlığını gösteriyorsa, preeklampsi tarafından etkilendiğiniz sonucuna varılabilir.

Fetal Ultrason:

Bu test genellikle, ultrason yöntemini kullanarak bebeğinizin büyümesini yakından izlemek için önerilir. Bu şekilde, doktor cenin ağırlığını tahmin edebilir ve uterustaki amniyon sıvısının seviyesini ölçebilir.

Stressiz Test:

Bu test, bebeğin kalp atış hızını ve harekete tepkisini kontrol etmeye yardımcı olan basit bir prosedür içerir.

Biyofiziksel Profil:

Bu testte, annenin uterusundaki fetal solunum, hareket, kas tonusu ve amniyotik sıvı hacmini ölçmek için bir ultrason yapılır.

Komplikasyonlar

Preeklampsinin komplikasyonları nadirdir, ancak düşük trombosit sayısı ve kırmızı kan hücrelerinin parçalanması gibi hayati tehlike oluşturan sorunlara hızla dönüşebilirler. Düzenli izleme ve hızlı tanı komplikasyonların büyümemesini ve durumun zamanla tutuklanmasını sağlayabilir.

Anne için komplikasyonlar:

Preeklampsi tanısı konduysa, aşağıdaki sorunlar anneyi etkileyebilir:

Eklampsi: Bu kasların istemsiz kasılmalarını içerir ve hamile kadınların sahip olabileceği bir formda veya kıvrılma olarak tanımlanabilir. 20. haftadan sonra veya doğumdan hemen sonra ortaya çıkabilir. Bir dakikadan az süren uyum sırasında anne, kolların, bacakların veya boynun tekrarlayan hareketlerini yaşayabilir ve ayrıca bilincini de kaybedebilir.

İnme: Beyne kan akışı, yüksek tansiyon nedeniyle azaldığında, genellikle inme olarak bilinen beyin kanamasına neden olabilir. Bu durumda, beyin hücrelerin ölmesine neden olarak kandan gerekli oksijeni alamaz ve böylece beyin hasarına veya bazı durumlarda ölüme neden olabilir.

Kan pıhtılaşması: Tıbbi olarak Yaygın İntravasküler Pıhtılaşma olarak bilinir. Bu durumda, annenin kan pıhtılaşma kapasitesi ciddi şekilde etkilenir. Burada, kandaki protein seviyesi büyük ölçüde düştüğünden veya proteinler oldukça aktif hale geldikçe çok sayıda kan pıhtılaşması olduğundan ağır kanama vardır.

Bebek için komplikasyonlar:

Anneye preeklampsi teşhisi konulursa, bebek aşağıdaki sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir:

Preeklampsi sırasında bebeğe düşük oksijen ve besin tedariki olduğundan, bu tür bebeklerin büyüklüğü daha küçük olacaktır. Bu, özellikle preeklampsi, 37. gebelik haftasından önce meydana gelirse geçerlidir. Preeklampsinin ciddi olarak teşhis edilmesi durumunda, doktor bebeği erken teslim etme kararını alabilir. Akciğerler tam olarak gelişemediğinden bebeklerde solunum güçlüğü çekebilir. Bazı durumlarda, erken doğum nedeniyle bebek hala doğmuş olabilir.

HELLP Sendromu ve Gebelik Eklampsi Nedir?

HELLP sendromu, hamilelik eklampsisinin şiddetli bir versiyonu olan nadir bir kan pıhtılaşması ve karaciğer hastalığıdır. Doğum sonrası grev olasılığı daha yüksektir, ancak vakalar ayrıca 20 haftadan sonra ve bazen de 20 haftadan önce görülmüştür. HELLP kısaltması her koşulun kısaltmasıdır:

• H, Haemolysis içindir; bu sırada kan dolaşımındaki kırmızı kan hücreleri parçalanır.
• EL, karaciğere hasarın bir işareti olan Yükselmiş Karaciğer enzimleri anlamına gelir.
• LP, kanın pıhtılaşmasından sorumlu olan Düşük Trombosit sayımı içindir.

Gebelikte Preeklampsi Tedavisi

Eğer 37 hafta veya daha fazla hamileyseniz, özellikle rahim boynu iyi açıldığı zaman doğum indüklenir. Doktor ayrıca, sizin veya bebeğinizin normal doğum baskısına dayanamayacağını hissederse C-bölümü seçebilir.

Şiddetli Preeklampsi Tedavisi

Şiddetli preeklampsi tanısı alırsanız, düzenli izleme için hastanede kalmanız istenebilir. Size preeklampsi yönetiminde özel bakım ve yardım için bir preeklampsi uzmanı görevlendirilebilir. İlaç, nöbetleri önlemeye yardımcı olmak için intravenöz magnezyum sülfat infüzyonu ile birlikte düşük kan basıncına uygulanacaktır.

Preeklampsi, Çalışma Sırasında veya Çalışma Sonrası Gelişirse Ne Olur?

Doğum sırasında veya sonrasında preeklampsi teşhisi konulursa, durumunuzun izlenmesi yüksek öncelikli olacaktır. Tansiyonunuz yükselirse veya nöbet geçirirseniz oluşabilecek başka komplikasyonlardan kaçınmak için hastanede birkaç gün daha kalmak zorunda kalacaksınız. Nöbetleri önlemek için doğumdan sonra 24 saate kadar magnezyum sülfat verilecektir. Eve giderseniz, en az bir hafta boyunca yapılan kan basıncı kontrollerini geri bildirmeniz gerekecektir.

Preeklampsinin Gelecekteki Gebelik Üzerine Etkileri

Gebelikte preeklampsi veya toksemi ciddi bir durumdur. Ancak, anne etkileri ile yaşamaya devam eder ve risk kalır. Preeklampsinin organlarınız üzerindeki etkileri doğumdan sonra çözülmesi en az altı hafta sürebilir. Çalışmalar ayrıca artmış hipertansiyon, Tip 2 Diyabet, felç ve kalp hastalığı riski olduğunu göstermiştir. Hamilelikteki toksemi, bebeğe yapıları ve metabolizmalarını değiştirebilecek besin kaynaklarını sınırlayarak bebeği etkiler. Bu, koroner kalp hastalığına ve diyabet, felç ve hipertansiyon gibi ilgili hastalıklara yol açabilir.

Preeklampsi Nasıl Önlenir?

Doğum öncesi bakım almak ve randevularınızdan hiçbirini kaçırmamak preeklampsinin önlenmesinde anahtardır. Tokseminin sağlıkla ilgili sorunlarını uzak tutmak için kan basıncınızı ve idrarınızdaki protein içeriğini yakından takip etmeniz gerekecektir. Preeklampsinin ilk belirtileri görülür görülmez derhal doktorunuza haber verin ki tedaviye gecikmeden başlayabilirsiniz. Durumun ciddiyetine, hafta sayısına ve bebeğin durumuna bağlı olarak doktorunuz tedavi hattına karar verecektir. Buna sayısız idrar testi ve tansiyon izleme de dahildir.

Preeklampsi, maternal mortalitenin en önde gelen nedenlerinden biridir ve fetal mortaliteye de neden olmaktadır. Bununla birlikte, yüksek tansiyon ve hipertansiyon öyküsü olan kadınların sağlık durumlarının yakından izlenmesi preeklampsinin tedavisinde yardımcı olabilir.

Ayrıca Okuyun : Hamilelik Sırasında Sıkışma